MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

NAMAZ’IN KILINIŞI

<< 698 >>

DEVAM: 62- Tehlil, Tesbih, Tahmid ve Tekbir Hakkında

 

5. Abdullah b. Amr b. el-As

 

- - (-)

5484 (1)- Abdullah b. Amr b. el-As der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İki haslet vardır ki onları kendilerine devam eden kişiyi Cennete sokarlar. Kolay olmalarına karşılık onlarla amel eden azdır'' buyurdu. Oradakiler: "Ey Allah'ın Resulü! Bunlar nedir?" diye sorunca Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Her farz namazdan sonra onar defa hamd edip tekbir getir ve tesbih et. Yatağına uzandığın zaman da (toplam olarak) yüz defa tesbih edip tekbir getir ve hamd et. Bunlar toplam olarak dilde iki yüz elli eder. Mizanlda ise iki bin beş yüz eder. Hanginiz bir gündüz ve bir gecede iki bin beş yüz günah işler ki ?'' Oradakiler: "Onlarla amel edenler nasıl az oluyor?" diye sorunca da şöyle buyurdu: "Sizden biriniz namazda iken şeytan gelir ve şu şu ihtiyacı hatırlatır. Bunun üzerine kişi bunları söylemez. Yine ona uyuyacağı zaman gelir ve bunları söyletmeden onu uyutur. '' Ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bunları söylerken parmaklarıyla saydığım gördüm.

 

[Hasen]

 

14638 (2)'de tekrar edecektir.

 

 

 

5485 (2)- Abdullah b. Amr der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''İki haslet vardır ki onlar, kendilerine devam eden her Müslümanı Cennete sokarlar. Kolay olmalarına rağmen onlarla amel eden azdır. Her farz namazdan sonra on defa hamd edip on defa tekbir getir ve on defa tesbih et. Bunlar toplam olarak dilde yüz elli eder. Mizan'da ise bin beş yüz eder. Yatağına uzandığın zaman da otuz üç defa tesbih edip otuz üç defa hamd et ve otuz dört defa tekbir getir. '' -Ravi der ki: Ata hangisinin otuz dört defa olduğunu bilmemektedir- ''Bunlar da toplam olarak dilde yüz eder. Mizan'da ise bin eder. Hanginiz bir günde iki bin beş yüz günah işler ki?'' Oradakiler: "Ey Allah'ın Resulü! Onlarla amel edenler nasıl az oluyor?" diye sorunca da şöyle buyurdu: "Sizden biriniz namazını bitirdiği zaman şeytan gelir ve şu şu ihtiyacı hatırlatır. Bunun üzerine kişi bunları söylemeden kalkıp gider. Yine ona uyuyacağı zaman gelir ve bunları söyletmeden onu uyutur. '' Ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bunları söylerken parmaklarıyla saydığını gördüm. Abdullah der ki: Ubeydullah el-Kavariri kanalıyla Hammad b. Zeyd'in şöyle dediğini işittim: "Ata b. es-Saib, Basra'ya yanımıza gelince, Eyyub bize: "Gidin ona tesbih konusundaki hadisi (yani yukarıdaki hadisi) sorun" dedi.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

6. Hz. Ali (r.a.)

 

- - (-)

5486 (1)- Ata b. es-Saib, babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Ali'yi kızı Hz. Fatıma ile evlendirdiği zaman kendisiyle bir kadife kumaş, içi hurma lifi ile dolu deriden bir yastık, iki el değirmeni, bir su kabı ve iki çömlek gönderdi. Bir gün Hz. Ali, Fatıma'ya: "ValIahi, kuyudan su çekmekten artık göğsüm ağrımaya başladı. Allah, babana esirler gönderdi. Git de bize hizmet etmesi için ondan bir hizmetçi iste" dedi.

 

Fatima da: "Vallahi el değirmenini döndürmekten benim de elimde güç kalmadı" diyerek Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gitti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey kızcağızım! Niye geldin?'' diye sorunca, Fatima: "Sana selam vermek için geldim" karşılığını verdi ve hizmetçi istemekten utanıp geri döndü. Ali: "Ey Fatıma! Ne yaptın?" diye sorunca, Fatıma: "Ondan hizmetçi istemeye utandım" cevabını verdi. Bunun üzerine kalkıp birlikte Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gittiler. Ali: "Ey Allah'ın Resulü! Vallahi kuyudan su çekmekten göğsüm ağrımaya başladı" deyince, Fatıma da: "(Un) öğüttüm ve el değirmenini döndürmekten benim de ellerimde güç kalmadı. Allah sana esirler ve mal gönderdi. Bize bir hizmetçi versen" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yallahi Suffe ahalisi açlıktan kıvranırken ve onlara sarfedecek bir şey bulamazken size birşey verecek değilim. Onları (esirleri) satıp Suffe ahalisene harcamada bulunacağım'' buyurdu. Bunun üzerine geri döndüler. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), daha sonra yanlarına gitti. İkisi kadife yaygıya bürünmüşlerdi. Bu yaygıyı başlarına çektikleri zaman ayakları, ayaklarına çektikleri zaman başları açıkta kalıyordu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i görünce kalktılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara: ''Yerinizde kalın'' buyurdu. Sonra: ''Size benden istediğiniz şeyden daha hayırlı bir şeyi haber vereyim mi?'' deyince: "Evet" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Size bildireceğim kelimeleri Hz. Cibril bana öğretti. Her (farz) namazdan sonra on defa tesbih, on defa hamd edip on defa da tekbir getiriniz. Yatağınıza girdiğiniz zaman da otuz üç defa tesbih, otuz üç defa hamd edip, otuz dört defa da tekbir getiriniz.''  Ali: "Vallahi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bana öğrettiğinden beri bu kelimeleri terk etmiş değilim" dedi. İbnu'l-Kevva: "Sıffin gecesinde de mi (bu kelimeleri terk etmedin)?" diye sorunca, Ali: "Allah sizi kahretsin ey Irak ahalisi! Evet, Sıffin gecesinde de (terk etmedim" karşılığını verdi.

 

14633 (7)'de tekrar edecektir.

 

 

 

5487 (2)- Ümmü Seleme anlatıyor: Hz. Fatıma, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ev işlerinin zorluğundan şikayet etmeye gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! ValIahi un öğütüp hamur yapmaktan ellerimde güç kalmadı" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Allah seni bir şeyle rızıklandıracaksa o sana verilecektir. Ben sana senin istediğinden daha hayırlı bir şeyi tavsiye edeceğim. Yatağına girdiğin zaman otuz üç defa Allah'ı tesbih et. Otuz üç defa tekbir getir ve otuz dört defa hamd et. Böylece bunların toplamı yüz eder. Bunlar senin için hizmetçiden daha hayırlıdır. Sabah namazını kıldıktan sonra on defa: ''La ilahe illallahu vahdehu ia şerike leh, lehu'l-mülkü ve-Iehu'l-hamdu yuhyf ve-yumit bi-yedihi'l-hayr ve huve ala kulli şey'in kadir (=Allah'tan başka hiç bir ilah yoktur. O, birdir ve hiç bir ortağı yoktur. Mülk O'nundur ve hamd O'nadır. O, dirilten ve öldürendir. Her iyilik ve hayır O'nun elindedir. O herşeye gücü yetendir)'' de. Sabah namazından ve akşam namazından sonra onar defa böyle de. Onların her biri on sevap olarak yazıldığı gibi on günahı da siler. Onların her biri Hz. İsmaiitin soyundan bir köleyi azat etmek gibidir. O gün şirk dışında işlediği hiç bir günah kendisine ulaşamaz. ''La ilahe illallahu vahdehu Ia şerike leh'' sözlerini sabah söylediğin zaman akşama kadar ve akşam söylediğin zaman sabaha kadar senin için her şeytana ve her kötülüğe karşı bir koruyucu olurlar. ''

 

[Hasen]

 

 

 

7. Ebu'd-Derda (r.a.)

 

- - (-)

5488 (1)- Ebu Ömer bildiriyor: Adamın biri Ebu'd-Derda'nın yanında konakladı. Ebu'd-Derda: "Kalacaksan hayvanın eğerini alalım (dinlensin), gideceksen hayvanına yem verelim" dedi. Adam: "Kalıcıyım" cevabını verince, Ebu'd-Derda şöyle dedi: Sana öyle bir azık vereceğim ki ondan daha üstününü bulsaydım sana onu verirdim. (Bir gün) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gidip: "Ey Allah'ın Resulü! Zenginler dünyada ve ahirette sevap olarak bizden önde gittiler. Biz namaz kılıyoruz, onlar da kılıyor. Biz oruç tutuyoruz, onlar da tutuyor. Onlar sadaka vermektedir, ancak biz verememekteyiz" dedim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sana, kendileriyle amel ettiğin zaman seni geçenlere yetiştirecek ve senden sonra senin amelinle amel eden kişilerden başka kimsenin seni yetişemeyeceği ameli haber vereyim mi? Her (farz) namazdan sonra otuz üç defa ''Sübhanallah'ı, otuz üç defa ''el-Hamdu lillah'' ve otuz dört defa ''Allahu ekber'' de'' buyurdu.

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Taberani Dua kitabında (712) ve Nesai, Amelu yevm vel-leyle'de (149) rivayet ettiler.

26894 (1)'de tekrar edecektir.

 

 

 

5489 (2)- Ebu Ömer es-Sini bildiriyor: Ebu'd-Derda'ya bir misafir geldiği zaman Ebu'd-Derda ona: "Kalacaksan hayvanın eğerini alalım (dinlensin), gideceksen hayvanına yem verelim" derdi. Eğer:

"Kalacağım" derse, Ebu'd-Derda ona şöyle derdi: Sana, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bize emretmiş olduğu şeyden daha hayırlı verecek bir şey bulamıyorum. Biz: "Ey Allah'ın Resulü! Zenginler sevap olarak bizden önde gitmektedir. Onlar hac etmekte biz edememekteyiz. Onlar cihad etmekte biz edememekteyiz. Onlar şöyle şöyle ... " dedik. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Size, kendileriyle amel ettiğiniz zaman sizi zenginlerin ulaştığı noktaya ulaştıracak ameli haber vereyim mi? Her (farz) namazdan sonra otuz dört defa ''Allahu ekber''ı otuz üç defa ''Sübhanallah'' ve otuz üç defa ''el-Hamdu lillah'' deyin '' buyurdu.

 

[-Sahihtir-]